1 Haziran 2012 Cuma

Bir Gittim İki Geldim

Çokkkkk uzun zaman oldu ortadan kaybolalı
Neler oldu bu 2 senede neler...
Abim nişanlandı,evlendi.
Bir kızım oldu. (Şükürrrrr şükürrr)
Abimin bir kızı oldu.
Çekirdek aileyi büyüttük
Ben artık kızıma bir blog açmaya karar verdim.
Ama bu 2 senede blog ara yüzünde de çok şeyler değişmiş.
Umarım becerebilirim şablon falan herşey değişmiş
Neyse ben gidip biraz bloga kafa patlatırken sizde benim minnoşuma maşallah diyip dua okuyup yüzüne üfürün bakalım.Selin'den ve benden hepinize kucak dolusu sevgiler.Öperizzzzz :)

20 Mayıs 2010 Perşembe

Geçip Giden Zamanda...

Yine ne kadar uzun zaman olmuş yaz(a)mayalı.
Oysa yazacak ne çok şey vardı.
Ama zaman aşımına uğrayanlarda var aralarında :)
Şu tadilat işi mahvetti bizi.
Göcebe gibi kah annemde kah harabe evimizde yaşadık.Bazen çok sıkıldık, , bir türlü toparlanamayan dağınık bu evden,bazen 'amaaannn boşver '' durumunda geçirdik pizza ve dvd keyifi yaparak.Altı üstüne geldi evimizin de,hayatımızın da ama altının üstünden daha güzel olduğunu şimdi daha iyi anlıyoruz keyfini çıkarırken.
Vee geçip giden zamanda bir doğum günü, (İyiki doğduummm,gördünmü 30 oldum.)
bir evlilik yıldönümü kutlaması da geçirdik( Nice nice senelere)


Bu arada Ferduşumun kardeşini de everdik.(Mutluluğunuz daim olsun F&F)
Düğünden bir hafta önce kına için Bursaya gittiğimde Semra'nın ve Banu'nun kulaklarını çınlattım.(1 Mayıs öğle saatlerinde çınladımı kulaklarınız kızlar?)
Bir hafta sonra malesef tadilat işleri yüzünden Bursaya düğüne gidemedim. Kurtlarıma bir hal çare ararken nihayetinde nikahtan sonra eğlenmeye gitmemizle kurt işini de çözmüş olduk.Bu eğlence en çok ta bize yaradı,tüm yorgunluğumuzu attık sanırım.


Ps : Kilo verme işi yalan oldu.1 kilo verdim ve hala dobişim :)
beni soran herkese teşekkür ederim, özellikle zayıflamışsın diyenleri kocaman kocaman öpüyorum.Hayy ağzınız bal yesin sizin emi :)
CANIMIN ÜÇÜ

11 Nisan 2010 Pazar

Güldüğüme bakma aslında çok sinirliyim.


Bir haftadır rejimdeyim.Bir haftadır ekmek kırıntısı bile yemedim.Bir haftadır zaten sevmediğim tatlı türlerini ağzıma sürmedim.Bir haftadır laha çorbası,ve lahana suyu içmekten sırf tipi benziyor diye göbek salata bile göremez oldum.Bir haftadır yürümekten,mekik çekmekten,step yapmaktan, envai çeşit hareketi denemekten her bir yanım ağrıyor.Bir haftada değil kilo vermek,üstüne 100 gr da almak nasıl oluyor?
Yok istediğin kadar inat et kilo.Gideceksin...
Benim hakkımıda O yiyiyor.
Ben lahana çorbası içerken O paçangaları hüpletiyor.
Git kocacığa yapış biraz Allah Allah
ne buldun bende anlamıyorum ki
ben artık ye-mi-yo-rum.
İnatlaşmanın anlamı yok değil mi?
Önümüzdeki hafta bir bir gitmiş olduğunuzu görücem.
İşte o kadar.

8 Nisan 2010 Perşembe

Elma dersem çık,Armut dersem çıkma! ARMUT :)

Hangi birinden bahsedeyim ben şimdi?
Sürekli sorun yaratan,tamire gidip daha beter olan modem probleminden mi ?
Bu kış bizi soğuktan donduran evin mantolama ve pvc tadilatına başlanmasından mı ?
Hataydaki dizi patlayıp(Onların dili ile) İstanbul'a yanımıza dönen kardeşimle bol bol vakit geçirdiğimizden mi ?


Rejime başladığımdan,deli gibi spor yapıp bacaklarımın ağrısından yürüyümez halde olduğumdan mı ?
Bahar yorgunluğundan mı? ,yoksa bu blog işini beceremediğimden mi? yazasasım,çizesim olmadğından mı?
Kaçıp gidesim var,tatile ihtiyacım var, bir balonun ipine tutunup semalarda dolaşasım var...


Yok yok şuan hiçbirinden bahsetmiyorum.Ben ve ev yenilensin önce.Ondan sonrası Allah Kerim.
Şu emektar kablolu modemi de emekliye ayırdık mı iş tamam dır. Birdaha ZyXEL koblosuz modem mi? Tövbeeeeeee.
(ZyXEL servisi siz bana bu modemin hele bir yenisini göndermeyin bak ben daha neler yazıcam)

Bu arada şimdi yine yayınlamazsam hiç yayınlayamayacağım.Bu yazı altına çok alakasız olacak ama okadar çok dök çantandakileri yorumu ve maili aldım ki.Bu sefer boşaltım işte buyrun.

Tabiki bu çantanın toplanıp, düzeltilmiş hali.Çantada bunlar var, var ama fazladan çıkarılanlarda var :) Elime geçen ne varsa atmışım,fişler,faturalar,bozuk para... Anlatamıyorum daha çıkanları yazmaya.
Hay Allah razı olsun derli toplu bir çantam oldu sayenizde :)
Arada birde gardolap içi sorsanıza :)

27 Şubat 2010 Cumartesi

Koyun Kahveleri Ocağa



Beni merak eden, soran tüm arkadaşlarımdan, böyle habersiz kaçışım ve merakta bırakışım için özür diliyorum.
Geçerli ve bahaneli birçok sebepten ötürü uzak kaldım.
Bundan sonra habersiz kaçışlar yapmak yok SÖZ.
Herkese tek tek uğrayacağım şimdi ama öncelikle sevindiğim 3 haberin sahibelerine;
Babasının tahlil sonuçlarının iyi çıkması ile hepimizi sevindiren Banu'ya göz aydınlığına,
Rüzgar Çınar'a kavuşan Aslı'yı tebriğe,
Ameliyat olup ağrılarına veda eden Tülin ablaya çok çok geçmiş olsun demeye gidiyorum.
Onlardan çıkışta sizlere kaçıyorum.Gece kaçı bulur gelmem hiç bilemiyorum.
Kocalar,çocuklar hadi cuppa yatağa...
ben bıdı bıdı ya geliyorum...

26 Ocak 2010 Salı

Yemek Yap(tır)mak


Ayşe Tüter,Sahrap Soysal,Emine Beder ve daha niceleri...
Saygı duyuyorum hepsine ,yılların birikimlerine ve emeklerine
Ayrıca biliyorum, programda ki zamanın kısıtlılığını.
Ancak sinir oluyorum.
Neye mi?
Hepsi, bir yemeğe başladıklarında önlerindeki devasa tezgahta heşey hazır.
Dometesler,biberler,soğanlar doğranmış,kaşarlar rendelenmiş,baharatların hepsi ayrı ayrı kaplarda ve daha birçok şey...
Herşey düzenli,herşey ellerinin altında
Kirlinen kaplar hoopp arka tezgaha
Bunca hazırlığa rağmen birde, bir çoğunun yanında yardımcı var.
Ohhh ne ala
Sonra hokus pokus
Ortaya 10 dk enfes yemek.
Ben daha soğanları doğrarken Onların yemek çoktan pişmiş:)
Oysa böyle birşey mi yemek yapmak?
Bu kadar kolay,bu kadar zahmetsiz öyle mi?
Yemek yapmak...
Soğanı doğrarken göz yaşı akıtmak demek.
Yemek yapmak...
Malzemeleri buz dolabından çıkarırken, kapısını ayağınızla ittirmek demek
Yemek yapmak...
Daha ne koyacaktım diye düşünmek demek.
Yemek yapmak...
Çalan telefona,kapıya bakıp vakit kaybetmek demek.
Yemek yapmak...
''Yanına başka ne uydursam'' diye kafayı yemek demek
Yemek yapmak...
Hangi tencere de pişireceğine karar vermek demek.
Yemek yapmak...
Çıkan bulaşıkları yıkamak demek.
Yemek yapmak...
Zahmet demek,emek demek.
Yemek yapmak...
Yemek yapmak...
Yemek yapmak...
Çoğu zaman zevk,keyifsizken mecburiyet,yedirirken memnuniyet demek.
Yemek programı seyretmek...
''Böyle yemeği babamda yapar'' demek.

23 Ocak 2010 Cumartesi

Blogumun Doğum Günü ve Hediyelerim


Bir yıl önce bugün bir tatlı tarifi ararken buldum kendimi blog camiasında.
Hemen de o gece harekete geçmekle ne iyi ettiğim.
Harika dostlar,güzel paylaşımlar ve bir çok yeni şey öğrendim.
Henüz daha bir yaşında olan blogum tay tay devresinden çıktı.Yakında koşmaya başlayacak:))
Ziyaretleri ve yorumlarıyla yanlız bırakmayan tüm vefalı dostlar, teşekkür ederim hepinize...
Sevgili Semracığımın gönderdiği bu güzel hediyelerin de bu sabah gelmesi tam bir süpriz oldu.
Resimde göründüğünden daha şahaneler.Sabahtan beri onlarda benimle çok mutlular sanırım.
Semram; gönlü zengin, güzel arkadaşım çok teşekkür ederim.Eline,emeğine sağlık olsun.
Karlı bir günden,kucak dolusu sevgiler...
Sizi çok seviyorum.
Related Posts with Thumbnails