28 Şubat 2009 Cumartesi

Hastane Dönüşü

Sağ tüpüme yerleşen ve orada büyümek isteyen bebişim çarşamba saat 15:30 da sağ tüpümle birlikte alındı.Tüpü patlatmasına ramak kaldığı için tam zamanında alınması ile çok şükür ben kurtuldum. Ameliyat sonrası 2 gece hastanede kaldım. Ameliyattan çıktığımda tüpüm diye ağlıyan ve mutsuz geçen iki günün ardından

Dün eve geldim.Üstümden kamyon geçmiş gibi hissediyorum kendimi. Toparlanmaya çalışıyorum şuan. Bana destek olan tüm blog arkadaşlarım ,desteğini esirgemeyen ailem ve tüm arkadaşlarımın verdiğ moral sayesinde şimdi iyi gibiyim.Canım annem bizde kaldığından çok yardımcı oluyor herşeye.
Kısa zamanda tekrar eski halime dönüp,yeni umutlara yelken açacağım inşallah. Kocacık benden daha umutlu bakıyor geleceğe.Ben onun kadar olamasamda yinede keyfimi kaçırmıyorum.
Allahtan herşeyin hayırlısı olmasını diliyor,ve sağlığımı bağışladığı için hamd ediyorum.

25 Şubat 2009 Çarşamba

Dış gebelikmişim


Tam 15 gündür hamilemiyim değilmiyim haberi ile boğuşmaktan çok yoruldum. Biraz önce dr dan geldik ve netleşti Dış gebelik. Sağ tüpümde oturuyor benim sıpa.

Dr laparaskopi yani ameliyat önerdi. İğne ile de düşürtebileceğini ancak sonuç vermez ise tekrar ameliyat gerektiğini ve sonucunun daha riskli olabileceğini söyledi.Oyüzden şuan direkt ameliyata karar vereceğiz galiba.Üstelik bugün yapılması gerektiğinden hiçbirşey yiyip içmememi söyledi. Ameliyat sırasında karar verilecek sağ tüpün temizlenecek mi, tamamen alınacak mı olduğuna. Ağlıyorum,güçlü olmaya çalışıyorum,korkuyorum,şansımın azalmasından dolayı üzgünüm.Yardım et Allahım.

Bebek konusu benim için rafa kalktı artık ooooffffffffff

22 Şubat 2009 Pazar

4 Günlük Annelik

Öncelikle bana destek olan, tebrik edip dualarını esirgemeyen herkese sonsuz teşekkür ediyorum.

Hamilelik haberini aldığım günden beri içimde tuhaf bir hisle gezdim hep.
Bu arada benim sancım hep vardı adet olacakmış gibi.

Cumartesi sabaha karşı saat 05:00 te bir rüya ile uyandım ve hafif kanama vardı,sonra kesildi. Sabah olunca doktorumu aradım ve gelmemi söyledi.Keseyi henüz göremediğini çok erken olduğunu ( tahmini 4 hafta )söyleyerek kan testini tekrarlamamı söyledi.iki saat sonra sonucu aldım yani saat 17:00 de. Çarşamba 402 olan hcg değerim 425 olarak göründü. Yani bebeği kaybediyoruz dedi. Şimdi hala bebeğin kendiliğinden kanama ile düşmesini bekliyoruz.Ama şuan öyle bir durum malesef hala yok. Terketmiyor beni:(((

Pazartesine kadar kanama ile düşmezse Dr sonlandırırız dedi.( iğnemi, kurtaj mı anlamadım)Umarım herşey doğal yollardan olur.

Duyduğumda çok üzüldüm, çok ağladım.Ama şuan iyiyim.Ben gayet dirayetli olarak üzülenlere teselli veriyorum şuan.Kısmet değilmiş,içicek suyu yokmuş.Allah sağlık versin.Herkese sağlıklı evlatlar nasip etsin.Allah'a hamdolsun. Bana bu 4 günde çok dersler verip gittiği için bebişime de teşekkür ediyorum.
Kısmet bundan sonra inşallah.

Böyle bir duyguyu vermeseydin Rabbim.
Böyle sonsuz bir rahmet sunmasaydın.
Dua nedir niyaz nedir bilmeseydim.
Dertlerle bunalır boğulurdum ben.
Bütün kapıların kapandığı anlarda.
Ne yapardım, nereye, kime giderdim..?
Kendi kendime boğuşur, nedenler niçinlerle,
Belkide hayata küser ölümü dilerdim.

Bir evladın annesine sığınması gibi.
Şerler senden bile olsa yine sana sığınırım.
Bilirim ki şerlerde bir çok hayrlar gizli,
Gizlediğin hayrlari ve yardımını umarım.

Dualarımla sana sığındığımı anlarım.
Dünyadan uzaklaşır kanatlanır uçarim.
Herşeye gücü yeten Kadir-i Mutlak’tan,
Gönlümce ister gönlümce umarım…

21 Şubat 2009 Cumartesi

20 Şubat 2009 Cuma

Aşk Böcüğüm Geliyooooo


Yazıyorum, siliyorum.Yazıyorum siliyorum. Nasıl verilir bu haber bilmiyorum ki.
Oysa kafamda hep düşündüğüm,hayalini kurduğum anneye böyle süprizle açıklarım,kocacığa mum ışında yemekte söylerim.Ona şöyle,şuna böyle haber veririm falan.Hiçbiri olamadı, herkese yaklaşık 10 dk içinde kuşlardan haber gitti.

3 gündür hasta olmayınca Cuma günü eczaneden test alındı ve hayal kırıklığı yaşandı. Bende kötü birşey var korkusuyla beynimi kurtlara teslim ettim yenmesi için.
6 gün olup hasta olmayınca hastalığım ilerlemeden Dr gitmek gerekir diye düşünüp ( ama bir taraftan da test yanlış olabilir mi? acaba mı ? düşüncesi ile)
Dr un önce kan testi isteyeceğini göz önüne alarak,Laborant olan kuzene başvuruldu.
Pazartesi yapılan testin sonucu Salı sabahı ben yatakta,kocacık banyoda diş fırçalarken geldi.
Evet Hamileydim ve çok şaşkındım.Yani çok istememize ve her ay gelmemesi ile çok üzülmemize rağmen bu ay hiç ümidim olmadığı için tam bir mucize oldu bizim için.
Çarşamba yapılan büyük temizlikte, yatak odasının şeklini değiştirdiğimizde,gardropun tepesine çıkıp silmemde eğer birşey olsaydı kendimi asla affetmezdim.
Salı günü aşk böcüğümüzü görmek için Doktordan randevumuzu aldık.
Ama en güzeli hiç midem bulanmıyor,tek yaptığı birazcık uyku bana.Oda zaten uykucu olan bana çok iyi geliyor.

Sıkı tutun aşk böcüğüm benim.Canın ne istiyorsa söyle ben gönderirim sana.Stres yapma sakın, keyfine bak.Bizi merak edip acele etme gelmek için, seni çok seviyoruz bitaneciğim.

Allahım olmayan ve isteyen herkese nasip etsin.Ben çok bekledim kuzumu,bekleyen herkes tez zamanda kavuşsun, hayırlı sağlıklı evlat olmasını nasip etsin.

15 Şubat 2009 Pazar

Adet Yerini Buldu(14 Şubat)

Kocacığın çok istediği karalahana dün sarıldı nihayet içine çakıl taşı koyulmaksızın.
Eeee sevgililer günüydü malum kıyamadım, elim varmadı.(ayrıca beni kızdıracak birşeyde yapmadı bu aralar) oyüzden yap bir güzellik dedim ve başladım yapmaya.
Sevdim ben bu sarma işini,aklıma kücüklüğümde ağaç yapraklarının içine toprak koyarak yaptığım sarmalar geldi.Daldım gittim küçüklüğüme,bir baktım bitmiş bile sarma işi.
Ne hızlı sarmışım maşallah bana derken bir baktım 1 saat geçmiş. ( demek misafire ikram edilecek kadar yapmam gerekse 1 gece önceden başlamak lazım sarmaya.)

Öğlen canım abimin getirdiği mis gibi kokan sümbüller.

Akşam kocacığın getirdiği kendi gibi mis kokulu çiçekler
Yemekten sonra sevgiliye yapılan bol köpüklü ,az şekerli türk kahvesi
veeeee söylenen güzel dilekler

Bu dünyada ve öbür dünyada herzaman birlikte olmak ve hergünümüzün sevgililer günü tadında geçmesi dileğiyle...

13 Şubat 2009 Cuma

Kaynana'dan ( gülmece)



Marifetmidir sanki kaynanadan etmek şikayet
Bizim geline sorun, yolunuz düşerse şayet
Ana kız gibiyiz, aramızdan su sızmaz
Kabahatini söylerim bana kızmaz
Başka kaynana gibi karışmam her işine
Birazcık mırıldanırım annesine gidişine
Eteğin çok kısa kızım birazcık uzatsana
Yeni ayakkabı giyeceğine eskileri boyatsana
Sözlerime sakın kızma darılma
Birazcık nefes ver oğluma ayol böyle sarılma!
Formunu bozacaksın, yemeklerine dikkat et
Az yiyip sihhatli kalmaktır bu gün marifet
Sözlerimi dinler gülerek!
Yüzüme bakar, içten severek...
'' Anneciğim '' der, Allah seni başımızdan almasın
Birazcık da öbür geline git o da mahrum kalmasın...
Ahmet Mansuroğlu

(Kocacığı ve beni bu akşam çok güldüren hatta benim katılıp zor nesef almama sebep olan resim ve yine bir okadar komik olan bir yazı.)

Yüreğinde aşka yer olanın...

Sevgilisi olanın olmayanın,
Olup da yok gibi olanın,
Yok da var gibi olanın,
Olmayıp çok isteyenin,
Oluyo da noluyo diyenin,
Olduğu için çok mutlu olanın,
Olmadığı için çok mutlu olanın,
Onsuz olamayanın,
Onunla hiç olamayanın,
Herşeye rağmen yüreğinde her daim aşka yer olanın…
O zaman kısacası herkesin sevgililer günü kutlu olsun.
Sevgi hep sizinle olsun, yüreğinizde aşka hep yer olsun.

12 Şubat 2009 Perşembe

Pasaklı erkeklere şık peçeteler



Allahtan kocacık çok titiz ve çok dikkatlidir.Kazalar haricinde rastlamam lekelere.Umarım ihtiyaçta duymayız ama ben bayıldım bu peçetelere,çok espirili ve şık duruyorlar doğrusu.
( bu peçetelerin bayanlar için bir versiyonunu çıkarsalar almak zorunda olduğumdan eminim)
yurt dışında satışı varmış.bir an önce Türkiyeye de gelmeli.çok talep göreceğinden eminim.
işe gönderirken koyarsınız yanına bir peçete hem karizma çizilmez hemde lekeli gelmez:)))))))
Yoooookkk ben göndermem öyle ,razıyım lekeleri temizlemeye diyorsanız ozaman kravat bağlamayı öğreneceksiniz.hatta boynunda bağlarsanız bir öpücüğüde kesin hak edersiniz.( eee burnunun dibine kadar girmişken öpmez ise mutfaktan merdaneyi kaptığın gibi vur tepesine, öyle gönder işe dimi amaaaa.... )

Ödüllerim


2 gündür bloğuma girip iceleme fırsatı bulamadım.Dün acayip bir temizlik vardı evde hatta ev neredeyse yıkandı desem daha doğru olacak.Biraz önce pc yi bir açtım ne göreyim.Ödüle layık görülmüşüm.Amannnn beni bir göreceksiniz.gülümsemekten ağzımı kapatamadım.Ne şekle gireceğimi şaşırdım.7 kişi ile sınırlandırılması da ayrıca bir sinir bozucu geldi.çünkü benimde bu ödülü vereceğim okadar çok arkadaş var ki.ayırım yapamam dedim.Sonra bir bakarımki severek takip ettiğim bloglar kısmı bu mor kalpli resimden dolu.Herkes almış bir ödül.Nede iyi olmuş fakat anlamadım işin aslını doğrusu. benim 7 kişi az diye sinirim olduğum durum, şimdi yerini ''gönderilmemiş kim var acaba'' sorusuna bıraktı. Neyse yinede kuralı bozmayalım.Ama şunu belirtmeliyim ki izlemeye aldıklarım,severek takip ettiğim tüm blog arkadaşlarım,ayrıca yorumları ile beni sevindiren,bloğumu takip eden etmeyen bütün arkadaşlarıma teşekkür edip, kucak dolusu sevgimi gönderiyorum.Sizleri okumaktan büyük keyif alıyorum.Benden de size bir ödül olsun istiyorum.Sizler için en büyük ödülüm size edebileceğim dua olur.
Rabbim tüm insanların ve blog arkadaşlarımın;
Gönlümüzde olanı hakkımızda hayırlı eyle,
Hakkımızda hayırlı olanı gönlümüze razı eyle.

Gelelim aldığım ödüllerime;
sevgili arkadaşlarım http://yasamladans.blogspot.com/ ve
http://perininmarifetleri.blogspot.com/ beni ödüle layık görmüşler.Çok teşekkür ediyorum kendilerine.
Efendim Kurallarımız şöyleymiş..
1. Seni ödüllendiren blog yazarının linkini vermek,
2. Bu ödülü başka 7 blog sahibine linklerini vererek göndermek,
3. Seçilen blog yazarlarını durumdan haberdar etmek.
Bende burdan
http://dedesininkuzusu.blogspot.com/
http://defneligunler.blogspot.com/
http://tini-mini.blogspot.com/
http://agacabirtasattim.blogspot.com/
http://smilena-smilena.blogspot.com/
http://elifileyasamak.blogspot.com/
http://hepsihepsihayatnasilolsa.blogspot.com/
arkadaşlarıma ödüllerini taktim ediyorum ve ödüllerini almaları için bloğuma davet ediyorum:))))
sevgiler

8 Şubat 2009 Pazar

Dolmalı Haftadan Haberler

Bu haftayı çok yoğun atlattığımdan blogları göz ucuyla geceleri gezinebildim.Şuan tek tek okuyorum blogdaşlarımı ve yorumları yazmaya başladım bile.
Bir iş için kayınpeder İstanbul'a geldi ve bizde misafir oldu. Nasıl şeker bir insan anlatamam, sohbetler, dedikodular, kahveler, bilgilerinden faydalanmalar derken ben çok memnun kaldım bu 2 günden. Baba nın da memnun kaldığını biliyorum çünkü her defasında dile getirdi.
( Baba dediğim günleri hatırlamayacak kadar küçükken babayı kaybeden biri olarak çok uzaktır BABA kelimesi bana.Söylemek istemiyor ama söylerken bir okadarda çok seviyorum bu kelimeyi.Lakin BABAM-BABACIM ı asla kullanmam kendi babam dışında kimseye)


Bu hafta ilk defa zeytinyağlı biber dolma yaptım.Kısmetlisi çok oldu dolmaların ve her yiyen çok beğendiğini söyledi.Özellikle baba tekrar tekrar söyledi durdu güzelliğini.Artık acemi şansımı yoksa bu işi de mi becerdim bilmiyorum,diğer yapışlarımda karar verilecek.

Bu arada bir kaç hafta önce namaza başladım.Nasıl huzurluyum anlatamam.Daha önce aklım nerdeymiş benim yahu.İnşallah sonuna kadar devam eder.Namaz elbisesi bile aldım kendime.elbise ile başörtüsü tek parça.Çok pratik.
Kapanmak mı? henüz planlar arasında yok ama kısmet birgün oda olur belki. Hazır olmak gerekir böyle şeylere ve ben hazır değilim sanırım.

Geçenlerde havanın güzelliğinde dışarı çıkmak istemiş ama çıkamamıştım ya.İşte onu dün yaptım.Anne ve abi ile dışarıda yapılan kahvaltıdan sonra çok cici nevresim ve yatak örtüsü aldım.(bu sefer engel olamadım kendime ne yapayım)
Taşıyamadığım için önümüzdeki birkaçgün içinde mağaza eve teslimat yapacak.


Dün akşamda kocacığın çok uzun zamandır istediği etli yaprak sarmayı yaptım ve adını ''YAPRAK SARMA BİRDAHA SARMA'' koydum. Eşim malesef bunuda beğendi.Şimdi karalahana sarmamı istiyor.Onuda yapacam tabi ama içine çakıl taşı koymayı düşünüyorum:))))

Dvd miz bozulduğu için bilgisayarı tv ye bağlayıp seyrediyorduk filmlerimizi.Kocacıkta dün akşam benim gibi yaramazlık yapıp gidip Dvd almış. Elinde koca bir torba ile görünce başladım gülmeye.Hoş uzun zamandır para harcamayı kesmiştik ama dün süprizleri coşturduk.
Akşamına ise yaprak sarma birdaha sarma yemeğinin ardından birtürlü kısmet olup gidemediğimiz ISSIZ ADAMI alıp izledik.
Ben salya sümük, kocacığın gözler nemli( inkar etsede,çok duygulandım ama demesinden ve gözlerden belliydi gördüm)kendimizden çok şey bulduk.
Kahve,mısır,gazoz derken mideyide altüst edip keyfini çıkardık işte.
Bloğa koymak için çektiğim onca resimden, fotoğraf makinesinin azizliğine uğrayıp 3-4 resim dışında diğerlerinin kaybolmasına üzülsemde,sadece dolmaların resimlerinin kalmasına hayretle seviniyorum yine de. keyfimi kaçıramazsın fotoğraf makinesi...

4x4 mimi

Sevgili Can beyin eşi,Elif ve Hilal'in annesi Havannurcum sobelemiş beni 4x4 mimi ile
Bende geçikmeli olarak cevaplıyorum sorularını

Yaptığım 4 iş :
1) First Lady
2) İç işleri bakanı ( dış işleri bakanına yardım)
3) Satınalma ve idari işler müdürü :)))))
4) Ahçuuu Başuuu

İzlediğim 4 film :
1) Selvi Boylum Al Yazmalım
(nakışlı kamyonu olan kocam olsun istemiştim küçükken)
2) Braveheart
3) Testere (tüm serisi)
4) 50 First Dates

Yaşadığım 4 yer :
.................1............2.............3............4........
Ahhh İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul
olalı hiç görmedi böyle bir kadınnnn

İzlediğim 4 tv programları :
1) Elveda Rumeli (kocacık çok seviyor)
2) Dudaktan Kalbe ( ceyda çok seviyor)
3) Siyaset Meydanı
4) National Geographic Channel (ilgimi çekenler)

Tatil için gittiğim 4 yer :
1) Assos ( Aşığım sana )
2) Bozcaada
3) Erdek
4) Ankara

Sevdiğim 4 yemek :
1) Her çeşit balık
2) Etli biber dolma
3) Z.yağlı taze fasulye
4) Pirzola

Olmak istediğim 4 yer :
1) Tatile ihtiyacım var neresi olursa kabulumdür.
2) Ceyda'nın Hayalinde olan bahçede
3) Venedik
4) Assos

Bir yağmur damlası olsaydım,düşmek istediğim 4 yer :
1) Babacığımın mezarına
2) Babacığımın mezarına
3) Babacığımın mezarına
4) Ceyda'nın Bahçesineeeeee

4 Şubat 2009 Çarşamba

Resimli Anlatımla Sabun Boyama

Sabun boyamalarını merak eden arkadaşlar için resimli anlatım yapacağımı söylemiştim.Ancak bir türlü resimlendiremediğim için anlatım gecikti.Nihayet bugün vakit buldum yapmaya. Dışarıda inanılmaz güzel bir hava olmasından dolayı aslında canım gezmek ve vitrinleri incelemek istiyor ama zeytinyağlı dolmaya girişmem ve akşam için yemek hazırlamam gerektiğinden çıkamıyorum.Bende bu güzel havayı elimde kahvem, penceremin önünde tadını çıkarmaya çalışıyorum. Neyse sağlık olsun sonuçta dışarı çıkıp para harcamaktan ve bu resimlendirme işlerini yapmayı geciktirmekten kurtulduk.
Gerekli malzemeler:
Sabun
Peçete
Şeffaf Oje
Simli Uhu
Beğendiğiniz desenli bir peçeteden sabunun üstüne sığacak şekilde olan modeli kesip peçetenin diğer iki katını ayırıyoruz.

Sabunun bir yüzüne şeffaf oje sürüyoruz ve kurumasını beklemeden
deseni yapıştırıyoruz.

Üstüne tekrar bir kat şeffaf oje sürüp hem parlaklık sağlıyor hemde desenin peçetenin yüzeyine sabitlenmesini sağlıyoruz.
Kuruduktan sonra simli uhu ile boyama yapıyoruz.

veeeee kokoş sabunlar hazır.Kuruması biraz zaman alıyor ama kuruduktan sonra daha güzel bir görüntü ortaya çıkıyor.
Sabun boyama işini yaptıkça insanın yaratıcılığı artıyor.Ben bir ara elimde simli uhular neredeyse herşeyi boyamaya kalkıyordum.

Bu lifler Eminönü'nden alındılar.Bir tarafı lif,diğer tarafı kese.Sabun sepetlerinde şok şirin duruyorlar. ( duvardaki çiçeklerin önünde de pek güzel durmuş kurbağacık)


Bunlarda bezden melek süsleri.Torba içinde 100 adet olarak satılıyor.Nerde isterseniz rahatlıkla kullanılabilir.Ben birtanesini sabuna yapıştırdım.

Related Posts with Thumbnails