Bahar Kahvaltısında Afet-i Devran

Harika bir sabaha günaydın dedik bugün.Hava güzel,kocacığın işler bitti nihayet.Dinlenme zamanı bu tatil günü bizim için.

Dinlenmekte, enerjimizi,neşemizi yerine getiren bizim dünyalar tatlısı, afet-i devran kızımız Beliz'le olur dedik ve bu afet-i devranın güzel annesi (can ciğer arkadaşım )Ferdayı ve babası (kuzenlerin en tatlısı) Gürkanı kahvaltıya davet ettik.

Ferduşumla benim mutfakta olmamızı fırsat bilip ben resimleri çekmeden masaya oturup tıkınan kuzeni ve kocacığı sofradan bir çırpıda kaldırıp,kırıntıları toplayıp resim çekme işini başarıyla tamamladıktan sonra Belizin bizi şaşırtan uslu durmasını fırsat bilerek kahvaltımızı keyifli ve doyurucu bir şekilde tamamlayabildik.

Balkonda içilen kahveler sırasında kocacığın Beliz'i bir bardak suyla yarım saat oyalaması bize dedikodu yapma fırsatı yarattı.(Kulakları çınlayanlar,boyları uzayanlar sebebi biziz)

balkondan görünen parka çıldıran Belizo savaşı kazandı

ordan oraya koşturan,salıncaktan zevki geçip kendini atan,kaydırakların tepesinde artist edasıyla salınan şirinem enerjisini attı sanıyorduk ki meğerse parka veda etmeyi bilmiyormuş.

artık ayrılma vakti geldiğinde Ondan nasıl çıktığını anlayamadığımız bir sesle feryadına başladı.

Zamane çocukları bir harika.Bizim bakarken güldüğümüz duruma, Ferdacım saçları dikilmiş bir şekilde bakıyordu.Sanırım Davulun sesi uzaktan hoş gelir lafı bu olsa gerek.

Akşam üstü başlayan sağnak yağmur güne ayrı bir güzellik getirdi.

Şimdi nemi yapıyoruz?

Yağmur yağıyor

Seller akıyor

Arap kızı ve kocası

Camdan bakıyor...